Gıda ve Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı, Girişimci İşadamları Vakfı’nın düzenlediği iftarda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin su güvenliği açısından ciddi bir risk altında olduğunu vurguladı (Dünya Gazetesi).
Yumaklı, “Türkiye hâlihazırda kişi başına yaklaşık 1 313 metreküp kullanılabilir su miktarıyla su stresi yaşıyor. 2030 yılında bu miktar, bin metreküplük eşiğin altına düşerse ‘su fakiri’ ülkeler arasına girme ihtimalimiz çok yüksek” dedi (Dünya Gazetesi). Ayrıca, 2050’ye kadar dünya nüfusunun 10 milyarı, Türkiye nüfusunun da 105 milyonu aşacağına dikkat çekti ve gıda ihtiyacındaki artış nedeniyle su tüketiminin daha da yükseleceğini belirtti (Dünya Gazetesi).
Tarımın stratejik bir sektör olduğunun altını çizen Yumaklı, FAO verilerine göre 2050’de su talebinin yüzde 55, gıda talebinin ise yüzde 65–70 artacağını ifade etti. Türkiye’nin sulanabilir tarım arazileri itibarıyla önemli bir potansiyele sahip olduğunu ancak suyun sürdürülebilir şekilde kullanılmasının elzem olduğunu söyledi (Dünya Gazetesi).
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar da iklim değişikliğine bağlı olarak yağış rejiminin bozulduğu, sıcaklık artışları ve kuraklık nedeniyle 2030’dan itibaren su kıtlığı yaşanabileceğini belirtti. Şu an kişi başına düşen yıllık su miktarının yaklaşık 1 308 metreküp olduğunu ancak önlemler alınmadığı takdirde bu miktarın bin metreküplük kritik eşiğin altına düşmesinin muhtemel olduğunu aktardı (NTV).
Bayraktar ayrıca, Türkiye’de su kullanımının yaklaşık %77’sinin tarıma ayrıldığını, sulama sistemlerinin verimsiz çalışıyor olmasının önemli bir sorun olduğunu vurguladı. Modern sulama yöntemlerine geçişin hızlandırılması, su tasarrufu ve altyapı yatırımlarının acilen yapılması gerektiğini söyledi (Medya Gazete).
Uzmanların ortak uyarısını özetleyecek olursak:
- Türkiye hâlihazırda “su stresi altında” bulunan bir ülke konumunda.
- Kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 1 300 metreküp civarında, ancak 2030’da bin metreküplük su fakirliği sınırının altına düşebilir.
- İklim değişikliği, nüfus artışı ve tarımsal su kullanımına bağlı artan talep bu tabloyu daha da ağırlaştırıyor.
- Su kaynakları yalnızca tarım değil, gıda güvenliği ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından da kritik öneme sahip.
- Çözüm için modern sulama sistemlerine geçiş, verimlilik artırıcı alternatif teknolojiler ve kamu-özel sektör iş birliği gibi adımlar ivedilikle atılmalı.

Siz de fikrinizi belirtin